BOŞANMA SÜRECİNDE ÇOCUKLAR NE YAŞAR?

Boşanma hukuki olarak evliliğin bitirilmesidir ve ruhsal açıdan ailenin bölünmesine ya da dağılmasına yol açan, bütün aile üyelerini sarsan karmaşık bir süreçtir. Boşanma ülkemizde de giderek yaygınlaşmakta ve pek çok çocuk boşanmış ebeveyniyle yaşamaktadır.

Boşanma yalnızca eşlerin ayrılmasından ibaret değildir. Aksine tüm aile sisteminin yapısını değiştirir ve diğer aile üyelerini özellikle de çocukları etkiler. Aile üyeleri bu sürecin oluşturduğu sorunlarla uğraşırken genellikle çocuk ikinci plana atılır ve süreçte en çok yıpranan çocuklar olur. Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisi bilinmekle birlikte bütün çocuklar için bu etki farklılaşacaktır; bu da çocuğun aile yapısına, kardeş sayısına, cinsiyetine, ebeveynler arası çatışmanın şiddetine göre değişecektir. Cinsiyete göre kız çocukları en çok 5-6 yaşlarında etkilenmekteyken erkek çocukları en çok ergenlik döneminde etkilenmektedir.

Anne ve babanın çocuklarıyla olan ilişkisinin yanı sıra birbirlerine karşı tutumları da çocuğun psikolojisini etkilemektedir. Çocuğun ailesiyle iletişimini hasara uğratacak boşanma, çocuğun duygusal dünyasını yıkmaktadır. Çocuklardaki zedelenmeler ileri ki yaşamlarını, evliliklerini ve kendi çocuklarının yetişmesini olumsuz yönde etkileyebilir.

Boşanma Haberi Çocuğa Nasıl Verilmeli?

Boşanma anlatılmadan önce çocuğun yaşı ve gelişim dönemi göz önünde bulundurulmalıdır. Okul öncesinde çocuklar zamanı döngüsel algıladıkları için bunun da geçici bir durum olduğunu düşünerek barışmayı veya bir süre sonra anne/babanın eve geri dönmesini bekleyebilir ve beklentisi karşılanmadığında hayal kırıklığı yaşayabilir. Bu nedenle ayrılık kararı kesinleşince çocuğa bunun geçici bir süreç olmadığı net olarak belirtilerek anlatılmalı. Çocuk küçük olduğu için ona bir açıklama yapma gereği duyulmayabilir fakat çocuğun sürece dahil olduğu unutulmamalı. Kaç yaşında olursa olsun aşağıdaki hususlara dikkat ederek, anlayabileceği kelimeleri kullanarak çocuğa açıklama yapılmalıdır.

Anne-baba boşanacakları haberini çocuklarına birlikte ve çocuğun rahat bir şekilde tepki verebileceği ev gibi özel bir ortamda vermelidir.

Boşanmanın çocuktan kaynaklanmadığı ve anne-babanın onu her zaman aynı şekilde seveceği vurgulanmalıdır.

Taraf tutmak durumunda olmadığı ve hayatında gerçekleşecek bütün değişiklikler (ev, oda, okul vb.) anlatılmalıdır. Ebeveynler tarafından yaşanacak değişim en az seviyede tutulmaya çalışılmalı.

Boşanma sürecinde tutulamayacak sözler verilmemelidir çünkü ebeveynlerin bu süreçte verdikleri sözleri tutması çocuğun güven duyması için önemlidir.

Eşler çelişkili davranmamalı ortak karar almalı ve kararları uygulamalıdır.

Konuşmadan önce bir prova yapılabilir.

Akrabalarda boşanmayla ilgili çocuğun yanında karşı taraf hakkında kötü bir şekilde konuşmaması için uyarılmalıdır.

Boşanma nedeni çocuğu zedeleyebilecek bir durum olabilir, iki kişi arasındaki özel bir yaşantıdır ve öyle kalmalıdır, çocuk bir tarafa cephe alabilir.

Boşanan eşler, çocukları ile birlikte çeşitli faaliyetlerde veya ailenin özel günlerinde, her zaman aile fikrini yaşatabilecek biçimde davranmalıdır.   

Boşanma Sonrasında Çocuklarda Görülen Ortak Tepkiler

  • Suçluluk:Anne-babası boşanan çocuklarda ortaya çıkan ilk duygu suçluluktur. Çocuklar “Ben olmasam annem babam boşanmazdı, benim yüzümden ayrıldılar” gibi kendini suçlayıcı duygular içine girer ve eğer bunun aksine ikna edilmezlerse büyüyünce de çok büyük duygusal sorunlar yaşayabilirler.
  • Korku:Çocukların tümü, anne-babalarının ayrılmasından sonra korkuya (yalnız kalma, terk edilme, ayrılma vb.) kapılırlar.
  • Öfke:Özellikle erkek çocukları öfkelerini sürekli kavga ederek, anne-babalarına bağırarak, öğretmenlerine karşı gelerek, kırıp dökerek ortaya koyarlar. Diğer taraftan öfke, onların boşanma olayını kabul etmeye başladıklarının bir belirtisidir.
  • Üzüntü:Çocuk üzüntüyle yalnız kalmayı isteyebilir, az konuşur ya da düşmanca davranır, bu duyguları yansıtan resimler çizebilir (ağlayan yüzler, kırık kalp resimleri), sürekli hayal kurar. Bu davranışlar da üzüntünün bir yansımasıdır.
  • Barışma Arzusu:Boşanma olayının üzerinden yıllar geçse ve hatta ebeveynlerin ikisi de evlense bile çocukların (hangi yaşta olurlarsa olsunlar) anne-babalarını bir arada görme, yeniden evlenmelerini arzu etme durumları hemen hemen değişmeden devam etmektedir.
  • Uyku sorunları:Ailesi boşanma sürecinde olan ya da boşanmış çocuklar, korku ve üzüntülerine bağlı olarak uyku problemleri yaşayabilirler. Kendi yataklarında yatmama, uyumak istememe, kabus görerek uyanma gibi birtakım problemler yaşarlar.
  • Yalnızlık:Aileden birinin devamlı olarak ayrılıp gitmesi onlarda büyük bir boşluk hissi uyandırır.
  • Reddetme:Çocuklar anne-babalarını hep bir arada görmek isterler. Ailelerinin ayrılma istekleri onlara çok yanlış gelir ve anlamaları zor bir durumdur.
  • Regresyon: Birçok çocuk anne babasının boşanmasına, gelişimlerini tamamladıkları bir aşamaya geri dönerek (regresyon) tepki göstermektedir. Tipik gerileme davranışları; parmak emme, yatağa işeme, anne-babaya vurma, onlara aşırı derecede bağlanma, farklı konularda tutturmalardır.
  • Okul Sorunları:Boşanma sürecini yaşayan çocukların okulda başarısızlık göstermeleri ve saldırgan davranışlar sergilemeleri sık görülen doğal tepkilerdir.
  • Yeme Bozuklukları:Çocuklar çok fazla yemek, gizli bir yerde yemek biriktirmek, sürekli olarak sadece bir iki çeşit yemek yemek gibi pek çok farklı yeme bozukluğu yaşayabilirler.

Bu gibi tepkiler görüldüğünde aileler mutlaka çocukla ilgilenmeli ve nedenlerini araştırmalıdır.

Boşanma Sürecinde Yapılmaması Gerekenler!

Eşler çocukları birbirlerine karşı koz olarak kullanmamalıdır. Anne ya da babanın çocuğu görmesine engel olmak en başta çocuğu etkileyecektir.

Çocuklar anne-baba arasında paylaşılan velayet günlerinde haberci olarak kullanılmamalı, ağzı aranmamalı ve bilgi vermesi için sıkıştırılmamalıdır.

Diğer ebeveyn çocuğun önünde eleştirilmemelidir. Anne-babanın duygusal refahından çocuk sorumlu değildir bu nedenle diğer eşle yaşanan sorunlar yakın bir arkadaş gibi görülerek çocukla paylaşılmamalıdır.

Çocuk bir intikam unsuru olarak kullanılmamalıdır.

Çocuğa boşanmadan sonra taşıyamayacağı sorumluluklar verilmemelidir (bu evin annesi/erkeği sensin).

Yeni bir ilişki yaşanması için çocuğun boşanma sürecini kabullenmesi beklenmelidir.

Çocuklar anne ve babanın evinde kalırken aynı kurallar uygulanmalı tutarsızlıklara yer verilmemelidir.

Çocuk boşanmadan etkilenmesin diye ona çok fazla taviz verilip bunu bir silah olarak kullanmasına neden olunmamalıdır.

Boşanma sonrasında anne-baba sık sık birlikte vakit geçirip iyi arkadaşlar gibi davranmamalıdır, bu durum çocuğun boşanmayı kabullenmesine engel olur.

Çocukların boşanmadan etkilenmemesini sağlamak mümkün olmamakla birlikte gerekli dikkat ve özen gösterildiği sürece boşanmadan en az hasarla sağlıklı bir şekilde çıkabilirler. Evliliği ya da dünyaya gelmeyi seçmedikleri gibi boşanma konusunda da bir seçeneği olmayan çocukları en az hasarla bu süreçten çıkarmak ebeveynlerin sorumluluğundadır.      

 

Uzman Klinik Psikolog M. Berk KARAOĞLU

Menü

Tüm hakları saklıdır. 2023

izmirterapist.com